Zulme mâruz kalmış, gönlü incinmiş her kulun duâsı, imân veya küfür ehli olduğuna bakılmaksızın, Cenâb-ı Hakk’a arzolunur ve en kısa zamanda kabul olunur. Zîrâ mazlûmun duâsı ile Cenâb-ı Hak arasında perde yoktur. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz, Ashâb-ı Kirâm’a böyle makbul olan mazlûmların duâsından sakınmalarını şöyle öğütlemişlerdir:
“Mazlûmun duâsından sakınınız. Zîrâ onun duasıyla Allâh Teâla arasında perde yoktur.” (Müslim, Îmân, 29)
Diğer bir hadis-i şerifte şöyle buyrulur:
“İki duâ vardır ki Allah ile bu iki duâ arasında hicâp yoktur:
“Mazlûmun duâsından sakınınız. Zîrâ onun duasıyla Allâh Teâla arasında perde yoktur.” (Müslim, Îmân, 29)
Diğer bir hadis-i şerifte şöyle buyrulur:
“İki duâ vardır ki Allah ile bu iki duâ arasında hicâp yoktur:
- Biri mazlumun duâsı,
- Diğeri kardeşin kardeşe gıyabında duâsı.” (Suyûtî, el-Câmiu’s-sağîr, no: 4207)