Cenâb-ı Hak, bütün insanlığa rahmet olarak hediye ettiği Habîb-i Ekrem’ine karşı bîgâne kalmamıza râzı olmaz. Bu sebeple Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’e salât ü selâm getirme hususunda cimrilik edenler, Cennet’in yolunu şaşırırlar.[7] Allah Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz bu hususta şöyle buyurmuşlardır:
“Bir topluluk bir mecliste oturur da orada Allah Teâlâ Hazretleri’ni zikretmez ve Peygamber’lerine salevât getirmezlerse, bu yaptıkları büyük bir noksanlıktır ve kendileri için acı bir hasret ve nedâmet sebebi olur, aynı zamanda Allah tarafından bir cezâyı da hak etmiş olurlar. Artık Allah Teâlâ dilerse onlara azâb eder, dilerse mağfiret eder.” (Tirmizî, Deavât, 8/3380)
Hazret-i Ebû Bekir Sıddîk -radıyallâhu anh- şöyle buyurur:
“Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’e (ihlâsla) salevât getirmek; günahları, suyun ateşi söndürmesinden daha çabuk yok eder. Ona (muhabbetle) selâm göndermek, pek çok köle âzâd etmekten daha fazîletlidir. Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’i sevmek ise canların özünden ve Allah yolunda kılıç vurmaktan daha üstündür.” (Hatîb el-Bağdâdî, Târihu Bağdâd, Beyrut 1422, VIII, 39)
DİPNOTLAR [1] Bkz. Buhârî, İsti’zân, 28; Ebû Dâvûd, Salât, 18/465; Tirmizî, Salât, 117/314; İbn-i Mâce, Mesâcid, 13. [2] Bkz. en-Nisâ, 86. [3] Şârihler, meleklerin cuma gününe şâhit olmasını şöyle îzah ederler: Cuma günü melekler gelir, mescidlerin kapılarında durur ve gelenleri öncelik sırasına göre yazarlar. Namaz kılanlarla musâfaha eder ve onlar için istiğfarda bulunurlar. Mü’minlerin diğer amellerine de şâhitlik ederler. [4] Bkz. Tirmizî, Vitir, 21/485. Ayrıca bkz. Müslim, Salât, 70; Ebû Dâvûd, Vitir, 26/1530; Nesâî, Ezân, 37/676. [5] Bkz. Nesâî, Sehv, 55/1290. [6] Bkz. Nesâî, Sehv, 55/1293. [7] Bkz. İbn-i Mâce, İkâmet, 25.
“Bir topluluk bir mecliste oturur da orada Allah Teâlâ Hazretleri’ni zikretmez ve Peygamber’lerine salevât getirmezlerse, bu yaptıkları büyük bir noksanlıktır ve kendileri için acı bir hasret ve nedâmet sebebi olur, aynı zamanda Allah tarafından bir cezâyı da hak etmiş olurlar. Artık Allah Teâlâ dilerse onlara azâb eder, dilerse mağfiret eder.” (Tirmizî, Deavât, 8/3380)
Hazret-i Ebû Bekir Sıddîk -radıyallâhu anh- şöyle buyurur:
“Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’e (ihlâsla) salevât getirmek; günahları, suyun ateşi söndürmesinden daha çabuk yok eder. Ona (muhabbetle) selâm göndermek, pek çok köle âzâd etmekten daha fazîletlidir. Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’i sevmek ise canların özünden ve Allah yolunda kılıç vurmaktan daha üstündür.” (Hatîb el-Bağdâdî, Târihu Bağdâd, Beyrut 1422, VIII, 39)
DİPNOTLAR [1] Bkz. Buhârî, İsti’zân, 28; Ebû Dâvûd, Salât, 18/465; Tirmizî, Salât, 117/314; İbn-i Mâce, Mesâcid, 13. [2] Bkz. en-Nisâ, 86. [3] Şârihler, meleklerin cuma gününe şâhit olmasını şöyle îzah ederler: Cuma günü melekler gelir, mescidlerin kapılarında durur ve gelenleri öncelik sırasına göre yazarlar. Namaz kılanlarla musâfaha eder ve onlar için istiğfarda bulunurlar. Mü’minlerin diğer amellerine de şâhitlik ederler. [4] Bkz. Tirmizî, Vitir, 21/485. Ayrıca bkz. Müslim, Salât, 70; Ebû Dâvûd, Vitir, 26/1530; Nesâî, Ezân, 37/676. [5] Bkz. Nesâî, Sehv, 55/1290. [6] Bkz. Nesâî, Sehv, 55/1293. [7] Bkz. İbn-i Mâce, İkâmet, 25.