Hz. Ömer’den (ra.) rivayet edilen bir hadise göre Resûlullah (sav.), bir ara olağan üstü vahiy hallerinden birini yaşarken kıbleye dönüp ellerini kaldırarak,
“Allahım! Bize nimetini arttır, eksiltme; bizi onurlandır, alçaltma; bize ihsan et, mahrum etme; bizi seçkin kıl (düşmanlarımıza karşı) zayıf duruma düşürme; bizden hoşnut ol ve bizi senden hoşnut kıl!”
diye dua ettikten sonra,
“Şu anda bana on âyet indi; kim bu âyetlerin gereğini yaparsa cennete girecektir” buyurmuş, ardından da bu sûrenin (Mü’minun sûresinin) ilk on âyetini okumuştur. (Müsned I, 34)
“Allahım! Bize nimetini arttır, eksiltme; bizi onurlandır, alçaltma; bize ihsan et, mahrum etme; bizi seçkin kıl (düşmanlarımıza karşı) zayıf duruma düşürme; bizden hoşnut ol ve bizi senden hoşnut kıl!”
diye dua ettikten sonra,
“Şu anda bana on âyet indi; kim bu âyetlerin gereğini yaparsa cennete girecektir” buyurmuş, ardından da bu sûrenin (Mü’minun sûresinin) ilk on âyetini okumuştur. (Müsned I, 34)
MÜMİNİN SURESİNİN İLK 10 AYETİ
- Gerçekten müminler kurtuluşa ermiştir;
- Onlar ki, namazlarında huşû içindedirler;
- Onlar ki, boş ve yararsız şeylerden yüz çevirirler;
- Onlar ki, zekâtı verirler;
- Ve onlar ki, iffetlerini korurlar;
- “…Onlar (o müminler) ki, emanetlerine ve ahidlerine riayet ederler;
- Ve onlar ki, namazlarına devam ederler.
- İşte, asıl bunlar vâris olacaklardır;
- (Evet) Firdevs'e vâris olan bu kimseler, orada ebedî kalıcıdırlar.” (Mü'minûn sûresi, 1-11)