Diğer mü’minler de, hâllerini ve ihtiyaçlarını Allah’a arzederken kısa ve özlü sözleri seçmelidirler. Kişi dua ederken Rabbinin huzurunda olduğunu düşünmeli, ağzından çıkana dikkat etmelidir. Dua, dileklerin Cenâb-ı Hakk’a arzedilmesi olduğuna göre, O’ndan dünya ve âhiret için faydalı şeyler istemelidir.
Sa’d bin Ebû Vakkas’ın oğlu şöyle der:
“Babam, benim; «Allah’ım! Senden Cenneti, Cennetin nimetlerini, güzelliğini, şunları ve şunları isterim. Cehennemden, Cehennemdeki zincirlerden, şunlardan ve bunlardan... sana sığınırım» dediğimi duydu. Bunun üzerine bana şöyle dedi:
«–Yavrucuğum! Böyle yapma, ben Peygamber Efendimiz’i:
“Duada haddi aşan bir topluluk gelecek” buyururken işittim. Sakın sen onlardan olma! Şüphesiz sana cennet verilirse, içindeki hayırlarla birlikte verilir. Cehennemden korunursan, ondaki şerlerden de korunursun.»” (Ebû Dâvud, Vitir, 23/1480; Tahâret, 45/96; Ahmed, I, 172, 183, 269)
Sa’d bin Ebû Vakkas’ın oğlu şöyle der:
“Babam, benim; «Allah’ım! Senden Cenneti, Cennetin nimetlerini, güzelliğini, şunları ve şunları isterim. Cehennemden, Cehennemdeki zincirlerden, şunlardan ve bunlardan... sana sığınırım» dediğimi duydu. Bunun üzerine bana şöyle dedi:
«–Yavrucuğum! Böyle yapma, ben Peygamber Efendimiz’i:
“Duada haddi aşan bir topluluk gelecek” buyururken işittim. Sakın sen onlardan olma! Şüphesiz sana cennet verilirse, içindeki hayırlarla birlikte verilir. Cehennemden korunursan, ondaki şerlerden de korunursun.»” (Ebû Dâvud, Vitir, 23/1480; Tahâret, 45/96; Ahmed, I, 172, 183, 269)